Duğu PERİNÇEK'in bu konu ile ilgili masrafı sorduğu, Nusret..? Cumartesi günü yapılıyormu diye“ sorduğu, Bedri'nin “Bu CHP valiliğe Çevresinde şey önerisi varmış yani bu Cumartesiye birşey yapalım da ama asıl ondan sonra Anayasa Mahkemesine götürelim ve 16 sında Anayasa mahkemesinde görüşülmeden önce ona destek amacı ile büyük eylem yapalım diye” “çok büyük bir talep var bu çok büyük birşey olabilir zaten yani çok önemli gelişmeler olabilir” ”.. Biz onlardan başlayarak bu dosyayı götürelim de bütün CHP, DSP falan hatta bir kısım MHP esaslı bir tur yapalım abi bunları harekete geçirelim meclisteki şeyleri. 06.06.2007 günü saat: 17.37 de Taner ÜNAL ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde; Taner'in “Diyarbakırda ki mitinginize biz katılacağız efendim. Bütün gücümüzle destek vereceğiz. ” dediği tespit edilmiştir. Telefon numaramdan bana ulaşırsanız anlaştığımız taktirde sizlere evimin adresini gönderebilirim. Diyarbakır’ın etkileyici surları altında, Ceyda gibi bir rehberle dolaşmak sizlere unutulmaz anılar kazandırabilir. Diyarbakır’ın çarşısında, Hevsel Bahçeleri’nden gelen rüzgarın saçlarını savurduğu anlarda bile insanlar gözlerini ondan alamıyordu. Telefon görüşmesi sorulduğunda; Kimle görüştüğünü hatırlamadığını, suçla ilgisinin olmadığını, bu şekilde insanlar arasındaki fikir alış verişlerinin izlenmesi ve böyle kayda geçirilmesinin suç olduğunu, Görüşmede ismi geçen kişiler kimdir? Telefon görüşmesi sorulduğunda; Bu günde aynı görüşleri aynen savunduğunu, Zekeriya ÖZ'ü şikayet ettiğini, yalnız “LAN” sözcüğünün kendisine ait bir ifade olmadığını, görüşmenin doğru olduğunu, 05.03.2008 günü saat: 18.39 sıralarında Emcet OLCAYTU ile yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin “Şimdi Basın Toplantısına Adil Serdar SAÇAN'ı da davet etmeyi düşünüyorum gel beraber yapalım diye ne diyorsun” dediği, E.OLCAYTU'nun “Yani o şimdi Orda ne söyleneceğine bağlı olarak farklı olabilir yani gelebilir belki” dediği, kendisinin “Şimdi sen ne ise doğrulan söyle ben kalkacam diyecemki 8 sene evel bilmem ne olan bi toplantı sende burda kamuoyuna neyse doğrusu eğer doğru neyse onu söyle diyecem biz senden şöyle söyle böyle söyle diye bi şey istemiyoruz diyecem” “Ben arayayım diyorum kendim arayayım davet edeyim” dediği, E.OLCAYTU' nun “Olur” dediği, kendisinin “Ha biz vazifemizi yapalım da onlar yapmıyorsa yapsın ayıptır ya insanlar bu derece şey olurmu ya” dediği tespit edilmiştir. Kim bizden katılıyor“ dediği, Bedri'nin de “Hüseyin KARANLIK' dediği, ilerleyen görüşmede kendisinin “Baksana Ertuğrul ÖZKÖK bey bizim tarafa geçti” “Aydın DOĞAN'lar bizim tarafa geçti” dediği, Bedri'nin “Evet abi TÜSİAD abi TÜSİAD bu tarafa geçti yani” dediği tespit edilmiştir. Olabilir” dediği, kendisinin “Senin evde var mı onlar? Şulenin de ”.. .Mehmet' den yeniden yazı istemişler” dediği, kendisinin “Bence kendi yazmasın yani o böyle fazla, araştırma görevlisi yani suçlanacağı böyle Fethullah hoca bilmem ne polemiklerine fazla girmesin” dediği tespit edilmiştir. AKP Kapatılsın“ dediği ve kendisinin de AKP yi halk ihtilaliyle devirmek gerektiğini savunduğu, ordunun “B Planı” yaptığından bahsettikleri sorulduğunda; görüşmeyi yatığı şahsı hatırlayamadığını, AKP kapatılsın şeklinde bir kapak yapılmasına karşı olduğunu, çünkü bunun yargıya talimat gibi algılanacağını, Ordunun B Planından söz edildiğini hatırlamadığını, Soruşturma kapsamında göz altına alınarak tutuklanan Emin GÜRSES'in 28.01.2008 günü saat 20.59 sıralarında Mustafa YARBAY simli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir bölümünde “Bir süre telefon dinlemeleri hakkında görüştükten sonra Mustafa'nın “Bunlar geçecek ya.” dediği, kendisinin “Sen başkasın. Perinçek ile konuşuyordum. Mesaj başka şimdi.” dediği anlaşılmıştır. Meclisin Gündemine getirelim” dediği, kendisinin “Çok güzel” dediği, Y ŞAHSIN “Konuyu bunları söyledi bana Doğu bey” dediği, kendisinin ”.
K.ALEMDAROĞLU'nun “Evetyani büyük olasılıkla da öyle olacak bu iş” şeklinde yaptığı görüşme içeriğinden şüphelinin tv programlarında bile darbe yapılması fikrini açıkça söylediği anlaşılmaktadır. Doğu SİLAHÇIOĞLUN'un bir yazı var Cumhuriyette “ “Daha önce Aydınlıkta kapak olan “şeyleri tekrarlıyor yeni Cumhuriyet neslinin nasıl yetiştirilmesini anlatıyor ve de hemen el konulmasını” “Yeni Cumhuriyet nesli ve Siyasi İslam 'in bir an önce yok edilmesi için darbenin el koymanın meşru olduğunu anlatıyor ” “dün akşamda Yalçın KÜÇÜK” “Televizyonda bangır bangır darbe yapılacak başka yolu yok demiş el konması lazım demiş” “Şimdiye kadar benim her dediğim çıktı demiş” “artık yüksek sesle herkes telaffuz etmeye başladı bunu ” dediği, Tape No:3564, 08.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile Arif arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN'm “okudun mu yazıları” “Doğu SİLAHÇIOĞLUnu falan” “O gün şey ne konuştu, çok etkili olmuş, herkes onu söylüyor.” “Yalçın KÜÇÜK? ” dediği, Arifin “gelip dinleseydin keşke” “Dedi ki, bu ülkenin sermayesi diyo, yurt dışına kaçıyo diyo. ” “daha ucuz köleler bulmak için Çine gidiyolar diyo. Ve bu hükümet, bundan diyo bu hükümet sorumludur diyo. Şudur budur. Ve dedi ki, insan bu sene diyo krizler patlayacak şu asgari ücreti arar hale gelecekler diyo. ” “işte öyle şeyler söylüyo. Adam dedi ki benim şimdiye kadar söylediklerimin hiç bi tanesi çıkmamazlık etmedi diye. ” “Bi Argun mu dedi bişey onat mı dedi birisi varmış 27 Mayısta bi general. Onu bahsetti ama. Olursa dedi 27 Mayıs gibi olur dedi. Halk destekliyecek hareketi olacak dedi” dediği, Ümit SAYIN'in “27 Mayıs gibi olur dedi de 27 Mayıs..” peklinde ki telefon görüşmelerinden şüphelinin her ortamda yürütme organının devrilmesi gerektiği ve yönetime el konulması gerektiği yönünde Ergenekon silahlı terör örgütü amaçları doğrultusunda propaganda yaptığı anlaşılmaktadır. 37) ile numaralandırılmış, “Doğu Selam ve Sevgiler” hitabıyla başlayan sayfasında, Modelde Aydınlık ve İP nerededir? Bu çalışma Doğu Perinçek ve Aydınlık grubunun siyasal kültürel ve ekonomik anlamda “açık faaliyetleri” gözlemlenerek elde edilen veriler ışığında; objektif değerlendirme prensiplerine sadık kalınmaya özen gösterilerek hazırlanan bir analizdir. Eğitimle çalışma arasında doğru bir denge kurmak, başarıyı getirir. Kendisinin üzerine atılı suçlamayı bildiğini, daha önce savcılık katında avukatlarının nezaretinde C.Savcılarına uzun uzadıya ayrıntılı ifadeler verdiğini, bu ifadelerini aynen tekrar ettiğini, aslında burada ifadelerine ekleyecek çok fazla bir şeyde olmadığını, savcılıkta kendisine sorulabilecek her şeyi sorduklarını ve sorulanlara bütün samimiyetiyle dos doğru cevaplar verdiğini, orada vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini, savcılık aşamasında da en çok bilgisayarında çıkan bir kısım gizli ve sır niteliğindeki belgelerden ve tutmuş olduğu notlardan dolayı sorgulandığını, bunlara açıklık getirmek istediğini, 30 yıllık gazeteci olduğunu, bu 30 yılın yarıdan fazlasını da Cumhuriyet Gazetesinin Ankara temsilcisi olarak geçirdiğini ve halen Ankara temsilcisi olduğunu, hem kişisel gayreti hem de mensubu bulunduğu gazetenin ağırlığı nedeniyle her taraftan çok yoğun bir bilgi akışına ve haber akışına maruz kaldığını, tüm bu bilgi ve belgelerin hem haber yapmak hem de süreç içerisinde yazacağı kitaplara ya da köşe yazılarına konu etmek için kişisel arşivine koyduğu olduğunu ve gördüğü karşılaştığı durumları kişileri ve bir takım olayları da bilgisayarına not ettiğini, kaldı ki dosyaya giren birçok notun da güncelliğini yitirmiş olması nedeniyle bilgisayarından silmiş olmasına rağmen bir takım kurtarma programlarıyla kurtarılarak güncellenmiş bilgiler olduğunu, bu bilgileri kendisinin zaten sildiğini, Ankara temsilcisi olarak Anakara'daki resmi görevli olan tüm üst düzey insanlarla değişik ortamlarda gazetecilik kimliğimle bir araya geldiğini, bu birlikteliklerin tamamen yasal zeminlerde gerçekleştiğini, kendisine özellikle savcılık aşamasında şüpheli MUSTAFA ÖZBEK ile olan diyaloglarının sorulduğunu, MUSTAFA ÖZBEK' i 2004 yılından beri tanırım, kendisiyle temasım vardır, şüpheli MUSTAFA ÖZBEK' in onursal başkanı olduğu ART Televizyonunda program yaptığını, birde onların finanse ettiği, Strateji Dergisini Cumhuriyet Gazetesinin eki olarak çıkarttıklarını, bunun finansmanına ilişkin hususların tamamen yasal ve faturalı olduğunu, Türk Metal'in ART Televizyonunda program yaptığını, ancak burada yaptığı program karşılığında kendisine yasal ödeme yapamayacakları için Türk Metal Dergisinde yazı yazmasını bunun karşılığında telif ücreti olarak kendisine para vereceklerini bu şekilde ödeme yapabileceklerini söylediklerini, kendisinin de Türk Metal'de yazı yazmaya başladığını, bunun karşılığında da kendi hesabına 1500 TL. Hüseyin Kocadağ ile Ömer Lütfi Topal’ın ilişkilerinin ise çok daha yakın olduğunu, zaman zaman İbrahim Polat’ın da ortak olduğu Polat otelinin casinosunda sık sık beraberce oturduklarını, 1994 yılındaki Akgün oteli cinayetinden sonra araya bir soğukluk girdiğini, Ömer Lütfi Topal’ın öldürülmesinden bir ay önce Celal Doğan’ın kendisine Fenerbahçe Kulübünün yöneticilerinden Hüseyin Kocadağ’ı yolladığını, kendisinin de bunu ömer Lütfi Topal’a haber verdiğini, bu toplantının DGM ile de ilgisi bulunduğunu çünkü teypten yazıya döktüğü yazılı ifadesini DGM ne de verdiğini, konunun da Gaziantepli bir kaç işadamının G.T.O
If you have any inquiries concerning where and how to use Diyarbakır Escort bayan, you can get hold of us at our website.